Sayfalar

Pazartesi, Şubat 27, 2006

Kavurmalı Patatesli Börek



Bu börek tarifini ve resmini bize işyerimizden sevgili Elif gönderdi. Biz de tadının çok güzel olacağını tahmin ettiğimizden dolayı sitemize koymaya karar verdik. Elif'in mailini aynen aşağıya kopyalıyorum. Tarif ve fotoğraf için teşekkürler Elif..

Malzemeler:

-5 adet orta boy haşlanmış patates
-1 su bardağı süt
-1 kase kavurma
-2 çay kaşığı tarhun otu (ben erzurumdan almıştım oraya has bir ot burda nerde var bilmiyorum)
-tuz arzuya göre de biber

Yapılışı:

Aslında yufkaları üstüste koyarak ve araya harç koyarak yapılan bir börek ama ben servisi kolay olsun diye rulo yaptım. Tek yufkayı tezgaha serip içine karışımdan koydum rulo yapıp uzun sicim gibi olan ruloyu büzüp tepsiye yerleştirdim. Diğer ikisini de bu şekilde yaptım. Üzerine yumurta sarısı ve çörek otu serptim. Fırına koymadan önce yarım çay bardağı sütü de üzerine gezdirip 180 derece sıcak fırında 40 dk pişirdim. Nefis oldu.

Yeter Artık !!

Sevgili Mine'nin bize mail atmasıyla haberimiz oldu bu hırsızlıktan. Fakat galiba okuyucu ve blog sahiplerinin yoğun mesajları karşısında biraz önce girdiğimizde bizim sitemizden çalınan tarifleri ve diğer birçok tarifi göremedik. Bu da bir gelişmedir. Umarız bundan sonra bu tip çirkin olaylarla karşılaşmayız.

Şule & Hatice

Cuma, Şubat 24, 2006

Havuçlu Kek



Bu aralar lezzet.com.tr'den epey tarif denedim. İlki Dilim Dolma, ikincisi bu kek ve son olarak da bir yemek denedim. 3 günlük bir izinden sonra dün işime geri döndüm. İzin boyunca da tabi boş durmadım. Bir kurabiye, poğaça ve lezzet'den tarifini daha sonra vereceğim yemeği yaptım. İnsan evde olunca akşam yemeğine de özel şeyler yapabiliyor. Herneyse izin almamın nedeni de Cumartesi günü geçirdiğim bir operasyondu. Bu size gözlüksüz olarak yazdığım ilk tarifim :). Tarifte bazı değişiklikler yaptım yine.

Malzemeler:

  • 2- 2,5 bardak un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 4 yumurta (3 kullandım)
  • 3 çay bardağı toz şeker (1 su bardağı kullandım)
  • 1 tutam tuz
  • 4/5 bardak zeytinyağı
  • ince rendelenmiş 2 havuç
  • 1 su bardağı çekilmiş fındık içi
  • 2 çay kaşığı tarçın
  • 1 çay kaşığı dövülmüş karanfil
  • 1 limonun rendelenmiş kabuğu ve suyu
Yapılışı:

Una kabartma tozunu ekleyip harmanlayın. Ayrı bir kapta yumurta, şeker ve tuzu mikserle çırpın. Yağ, havuç, fındık içi, tarçın, karanfil, limon kabuğu ve suyunu ekleyip tahta kaşıkla karıştırın. Unlu karışımı da ilave edip karıştırmaya devam edin. Kek harcını yağlanmış unlanmış kalıba döküp önceden ısıtılmış 180 derece fırında 35-40 dk pişirin. Dilimleyip servis yapın.

Afiyet olsun..

Çarşamba, Şubat 22, 2006

Karnabahar Ograten



Bu tarifi deneyeli epey oldu aslında ama eklemeye henüz sıra geldi. Eşim karnabaharı çok sevdiği için ben de pek sık olmasa da ara sıra pişirmeye çalışıyorum .

Malzemeler:

  • 1 adet orta boy kaynabahar
  • 2 su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 adet yumurta
  • 1 su bardağı kadar rendelenmiş kaşar peyniri
  • tuz, karabiber
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
Hazırlanışı:

Karnabaharı birleşme yerlerinden parçalara ayırın. 1/2 çay bardağı süt eklediğiniz kaynayan suda 5 dk. kadar karnabaharlar biraz yumuşayana kadar haşlayın. Suyunu süzün ve çatalla bastırarark karnıbaharları daha küçük parçalar haline getirin ( tamamen ezilmesinler) . Bu arada 2 bardak süt ve unu kısık ateşte karıştırarak pişirin( ben kullanmadım ama dilerseniz 1 kaşık tereyağı ekleyebilirsiniz). Daha sonra tuz ve karabiber ekleyin. Ocağın altını kapattıktan sonra 1 yumurtayı sosun içerisine kırın ve çırpma teli ile hızlı hızlı karıştırın.
Dikdörtgen bir borcam kabını 1 kaşık zeytinyağı ile yağlayın. İçerisine ezdiğiniz karnabaharları yayın. Üzerine hazırladığınız sosu gezdirin. Kaşar peyniri rendesini serpip önceden ısıtılmış 200 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun...

Pazartesi, Şubat 20, 2006

Köfteli Makarna



Fesleğeni mutfağımda yaklaşık bir yıldır kullanıyorum. Zeytin sosunda, yoğurt çorbasında ve en çok da domatesli soslarda... Domates ile birlikte fesleğenin muhteşem bir lezzeti oluyor. Bu tarif de bu iki lezzeti birlikte kullandığım ve sonucunu bizim çok beğendiğimiz bir yemek. Umarım sizde denediğiniz de beğenirsiniz...

Malzemeler :

  • 1/2 paket burgu makarna
  • 150-200 gr kıyma
  • 1 adet küçük kuru soğan
  • 2 yemek kaşığı galete unu( bayat ekmek içi de olur)
  • 1 diş dövülmüş sarımsak
  • tuz, karabiber, fesleğen, kekik, kırmızı biber
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 2 çay bardağı domates rendesi
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 avuç kıyılmış maydanoz
Hazırlanışı:

Soğanı rendeleyin. Kıyma, soğan, sarımsak, galete unu, tuz ve fesleğen dışındaki baharatlardan dilediğiniz miktarda ekleyip iyice yoğurun. Daha sonra bu karışımdan fındıktan biraz daha büyük parçalar koparıp yuvarlayarak köfteler yapın. Bu arada makarnayı tuzlu suda 10 dk. haşlayın. Hazırladığınız köfteleri teflon tavaya 2 yemek kaşığı sıvıyağ koyarak kızartın. Daha sonra havlu kağıt serilmiş bir tabağa alarak fazla yağının süzülmesini sağlayın. Küçük bir tavaya domates rendesi ve salçayı koyup bir süre pişrin. Eğer çok susuz olursa bir miktar sıcak su veya biraz daha domates rendesi ekleyebilirsiniz. Daha sonra tuz, karabiber ve bir miktar da fesleğen ekleyin. Kızarttığınız köfteleri de sosa ekleyip karıştırın.

Makarnaların suyunu süzüp tencereye alın. Üzerine 2 yemek kaşığı zeytinyağı gezdirin ve karıştırın ( ben bu sırada 1-2 dk. ocakta tutuyorum tencereyi ) Sonra tabağa önce makarnayı koyun . Üzerine istediğiniz kadar köfte yerleştirip sostan gezdirin. Son olarak da maydanoz serpip servis edin.

Afiyet olsun...

Cuma, Şubat 17, 2006

Dilim Dolma



Dün işyerinde akşama ne yapsam diye siteler arasında dolaşırken gördüm bu tarifi. İsmi ilginç, neden bu ismi almış bilmiyorum. Ama güzel olacağını düşünerek çıktısını aldım. Gerçekten de değişik, güzel ve doyurucu bir yemeğimiz oldu. Malzemelerde azaltma ve bazı değişiklikler oldu tabi. Parantez içinde kendi kullandığım ölçüleri de yazdım.

Malzemeler:

  • 500 gr yağsız kıyma (200 gr)
  • 750 gr köftelik ince bulgur (1 büyük su bardağı)
  • 1 soğan
  • 3 patlıcan (2 patlıcan)
  • 4 domates (2 domates)
  • 3 sivri biber (kullanmadım)
  • 2 çorba kaşığı tereyağ (zeytinyağı)
  • 1 çorba kaşığı salça
  • 1 çay bardağı sumak (2-3 tatlı kaşığı sumak)
  • 2 su bardağı sıcak su (1 su bardağı)
  • tuz, kırmızı tozbiber
Yapılışı:

Soğanı küçük küçük doğrayın. Kıymayı bir kaba alıp soğan, kırmızı tozbiber, bulgur ve tuzu ekleyin. Arasıra su serperek yoğurun. Patlıcanları alacalı soyun. Tuzlu suda bekletip kağıt havlu ile kurulayın. Patlıcanları önce yuvarlak olarak 4 parçaya bölün. Her parçayı dikey olarak 1 cm kalınlığında dilimleyin. Domatesin kabuklarını soyun. Biber ve domatesleri küp şeklinde doğrayın. Tencereye yağı alıp salçayı kavurun. Tencereyi ateşten alın. Hazırladığınız köfte harcından ceviz büyüklüğünde alıp avuç içinde hafif sıkarak şekil verin. Benim köftelerim biraz iri oldu :). Köfteleri tencereye yerleştirin. Üzerine bir sıra patlıcan dizip domates ve biberleri serpiştirin. Malzeme bitene kadar işleme devam edin. Sıcak suyu ekleyip kısık ateşte pişirin. Sumağı sıcak suda 15 dk bekletin. Süzgeçten geçirerek suyunu tenceredeki yemeğin üzerine gezdirin. Bir taşım kaynatıp ateşten alın. Ben yanlışlıkla sumağı ilk aşamada ekledim. Ayrıca süzgeçten geçirmedim. Baharatını mı yoksa bitkisini mi kullandığını anlamadım. Bu yüzden sıcak suya sumağı ekleyip karıştırdım ve yemeğin üzerine gezdirerek pişirdim. Bizim yemeğimiz susuz oldu :). Siz yaparsanız suyunu ona göre koyabilirsiniz. Ama tadını çok beğendik.

Afiyet olsun..

Çarşamba, Şubat 15, 2006

Sevgililer Günü Pastası




Bu aykı etkinliğin konusu sevgililer günü lezzetleri. Ben de bu pastayı etkinliğe katılmak için hazırladım. Aslında krem şanti kullanmak istemiyorum pastalarda ama pembe renkli bir pasta elde etmenin en kolay yolu buydu.

Sevdiklerimizi her zaman hatırlamak dileğiyle...

Malzemeler :

Pandispanya için :
  • 3 adet yumurta
  • 2 kahve fincanı şeker
  • 3 kahve fincanı un
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
Krema için:
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1/2 yemek kaşığı nişasta
  • 2-3 yemek kaşığı şeker
  • 7-8 adet Çilek

Üzeri için :
  • 1 paket çilekli krem şanti
  • 1 su bardağı süt
  • 1 /2 çay bardağı krem şanti
  • 1/2 den çay bardağından biraz az süt
Hazırlanışı :

Pandispanya için yumurta ve şekeri iyice krema kıvamına gelene kadar çırpın. Daha sonra un, vanilya ve kabartma tozunu eleyerek karışıma ekleyin. Karıştırıp, yağladığınız kalp şeklindeki kalıba yayın. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirin.

Krem şanti ile sütü mikserle sertleşene kadar çırpın ve kullanacağınız zamana kadar buzdolabında bekletin. Sade krem şantiyi de ayrı bir kapta çırpıp onu da buzdolabında bekletin ( ben 1 çay bardağı şanti kullandım ama fazla geldi)

Krema için verilen malzemeleri (çilek hariç) bir tencereye koyup muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırarak pişirin. Ocaktan aldıktan sonra mikser ile 5 dk. çırpın.

Pandispanyayı enine ikiye bölün. Alt katı 4-5 kaşık süt ile ıslatın. Hazırladığınız kremayı kekin üzerine yayın. Çilekleri dilediğiniz şekilde dilimleyip kremanın üzerine yerleştirin. Kekin diğer parçasını çileklerin üzerine kapatın ve 4-5 kaşık kadar süt ile ıslatın. Çilekli krem şanti ile pastanın üzerini kaplayın. Sade krem şantiyi sıkma torbasına yerleştirip pastanın kenarlarını süsleyin. Ben evdeki yapma çiçeklerden uygun olan birkaç tanesini pastanın üzerini süslemek için kullandım.

Afiyet olsun...

Salı, Şubat 14, 2006

Aşure



Geçen sene aşureyi annemle birlikte yapmıştık. Bazı püf noktalarını öğrenmiş oldum. Bu sene de kendi başıma ilk aşuremi yaptım ve tadını çok beğendik. Madem her blogda var bir aşure tarifi biz de verelim tam olsun :). Aşure bu herkes içine farklı bir şeyler katıyor. Kimisi portakal kabuğu rendeliyor, kimisi beyaz olsun diye süt, kimileri bal, pekmez katıyor kimileri de koku versin diye karanfil, gül suyu.. Herhalde benim yaptığım malzeme olarak en sade olanı :). Önemli olan niyetlenip yapmak değil midir, bu güzel geleneğimizi sürdürmek değil midir.. Herkese ağız tadıyla geçen bir Muharrem ayı diliyorum. Tarif ve süsleme Lezzet dergisinin 2005-Şubat sayısından esinlenerek yapılmıştır.

Malzemeler:

  • 2 su bardağı haşlanmış buğday
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut
  • 1 su bardağı haşlanmış fasulye
  • 1/2 bardak kuru üzüm
  • 1/2'şar bardak küp doğranmış kayısı ve incir
  • 2 su bardağı şeker
  • 7 su bardağı su
  • 2 çorba kaşığı pirinç
  • süslemek için kuru kayısı, ceviz, tarçın, nar ve toz antep fıstığı
Yapılışı:

Benim buzlukta haşlanmış buğday, nohut ve fasulyem olduğu için aşure yapımı çok uzun sürmedi. Bir tencereye 7 su bardağı su koyun ve içine haşlanmış buğdayı ekleyin. Buğdayların donu suyun içinde çözülecek. Hafif kıvama gelene kadar buğdaylı suyu iyice kaynatın. Ben belki kıvamlı olmaz diye içine yıkanmış 2 yemek kaşığı da pirinç ekledim. Buğdaylar kaynarken siz de üzümleri temizleyip yıkayın. Kayısı ve incirleri yıkayıp küp küp doğrayın. Başka bir kapta kuru yemişleri çok az su ile hafif pişirin. Kıvama gelen buğdaylara nohut ve fasulyeleri katın. 2 bardak şekeri ilave edin. Karıştırın ve bir süre daha kaynatın. Son olarak hafif pişirdiğiniz kuruyemişleri ilave edin. Biraz karıştırdıktan ve 2-3 dk pişirdikten sonra ocağı kapatın. Kaselere paylaştırın. Benim toplam 9 kase aşurem oldu. Biraz soğuduktan sonra üzerini süsleyin. Soğuk veya ılık servis yapın.

Afiyet olsun...

Pazartesi, Şubat 13, 2006

Kereviz Salatası



Kereviz yemeği yapacaksam mutlaka bir tane fazladan satın alırım kerevizi; salatasını yapmak için. Kereviz sevmiyorsanız bile salatasını denemenizi tavsiye ederim. Yoğurt ile birlikte çok hoş bir lezzeti oluyor kerevizin. Tarifi ise çok basit; küçük bir kerevizi soyup yıkayın. Daha sonra rendeleyin ve kararmamaları için üzerine hemen 3-4 yemek kaşığı yoğurt ekleyin ve karıştırın ( Dilerseniz içine 1 yemek kaşığı mayonez de koyabilirsiniz. ) . 1 diş dövülmüş sarımsak, tuz ve 1,5 yemek kaşığı kadar iri dövülmüş ceviz ilave edin, tekrar karıştırıp tabağa alın.

Afiyet olsun ...

Cuma, Şubat 10, 2006

Ciğerli Pilav



Pazar günü oldukça duygusal bir oyun olan "Ağaçlar Ayakta Ölür"'ü izledikten sonra evimize geldik ve eşimle akşama ne yapsak da yesek diye düşünmeye başladık. Cumartesi günü eşim kütüphanede ders çalışırken ben de bu ayın Sofra dergisini inceliyordum. Tabi arada sırada a bak ne güzel yapıyım mı, a ne güzel fotoğraf yapıyım mı ya da ıyy şu tarife bak berbat gibi yorumlar yaparak dersini de bölmüyor değildim :) Bu arada derginin bu sayısında pilavlara özel dosya yapmışlar. Eşimin de aklında burdan ciğerli pilav kalmış ve onu yapalım dedi. Pilavı kendi bildiğimiz yöntemle pişirdik. Sadece ciğer tarifini uyguladık. Ben ve eşim ciğerin kızartılmadan da gayet lezzetli hatta daha lezzetli olabileceğini anladık. Kırmızı biber ve soğan ciğere ayrı bir lezzet katıyor. Siz de mutlaka deneyin.

Malzemeler:

  • 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 500 gram kuşbaşı kuzu ciğeri (ciğeri biz daha az kullandık)
  • 1 adet kırmızı biber
  • 10-15 adet arpacık soğan (2 küçük kuru soğan kullandık)
  • 4-5 dal maydanoz
  • tuz, karabiber, pulbiber
Yapılışı:

Pilavı pişirin ve demlenmeye bırakın. Zeytinyağına arpacık soğanları (veya kıyılmış kuru soğanları) ekelyin. Soğanların rengi dönünce üzerine kıyılmış kırmızı biber ekleyip 1 dakika birlikte sote edin. Daha sonra ciğerleri de koyup kavurun. Tuz, karabiber ve pulbiber ilave edin. Kıyılmış maydanoz serpip ocaktan alın. Bir kasenin dibine ciğeri yerleştirin ve üzerini pilavla doldurun. Kaseyi servis tabağına ters çevirin. Dilerseniz maydanoz ve kiraz domatesle süsleyerek servis yapın.

Afiyet olsun..

Çarşamba, Şubat 08, 2006

Balkabaklı Börek



Tarifi kayınvalidemden duyduğumda çok garip gelmişti. Aslında denemeyi de düşünmemiştim. Fakat evde kocaman bir kabak olunca değerlendirmek için farklı bir tarif diye düşünüp haftasonu denedim. Kayınvalidem tarifi anlatırken tepsiye yufkaları yayıp aralarına çok az zeytinyağı sürmemi ve iç harçı koymamı, üzerini tekrar yufka ile kapatmamı söylendi ama ben hem sunumu daha güzel olsun hem de beğenmezsek fazla yufka boşa gitmesin diye bir yufka ile yaptım. Sonuç, düşündüğümden daha güzel oldu ama eşim "yufkası az olmuş, ben börek tadı alamıyorum kabağın tadı daha çok hissediliyor" yorumunu yaptı. Aslında haksız da sayılmaz :)

Malzemeler :

  • 1 adet yufka
  • 3 su bardağı rendelenmiş balkabağı
  • 1 su bardağı şeker ( kabağın cinsine göre miktar değişebilir)
  • 1/2 su bardağı iri dövülmüş ceviz
  • 1 çay kaşığı tarçın
Hazırlanışı :

Rendelenmiş kabağı, şekeri ve cevizi bir tencereye koyun. Kısık ateşte kabaklar suyunu bırakıp çekene kadar pişirin. Sonra içerisine tarçını ilave edip karıştırın. Yufkayı bir tezgaha serip üzerine hazırladığınız karışımı yayın. Yufkayı ortadan ikiye bölün. Sonra her parçayı kenarlarından sıkıca katlayarak rulo yapın. Ruloları buz dolabında 15 dk. bekletin. Sonra çıkarıp 1-1,5 parmak kalınlığında kesin ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye yerleştirin. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında 13-15 dk. pişirin.

Not : Dilerseniz iç malzemesini birkaç yufkaya daha paylaştırıp ruloları tepsiye kol böreği yapar gibi de yerleştirebilirsiniz. Bu durumda ruloları buzdolabında bekletmeye gerek kalmaz. Ayrıca üzerine yumurta sarısı da sürebilirsiniz.

Afiyet olsun...

Pazartesi, Şubat 06, 2006

Sulu Köfte



Annem okuldan geldiğimde sulu köfte yapmışsa çok ama çok sevinirdim. Annemin sulu köftesi gibi bir yemek başka hiçbir yerde yemedim. Bu yemeğin terbiyelisini işyerimizde yapıyorlar ama ben pek sevmiyorum. Geçen gün, hazır köfte yapmaya elim alışmışken, annemi arayıp bu yemeğin tarifini istedim. Bu yemeği eşim de çok beğendi ben de tadını tutturduğuma çok sevindim. Köfteleri yağsız kıyma ile yapmanızı tavsiye ederim. Benim kıymam maalesef çok yağlı olduğundan suyu da çok yağlı oldu. Ayrıca köfteleri yuvarlarken de biraz zorlandım. Köfte harcınızın çok yumuşak olmaması gerekiyor.

Malzemeler:

  • 200 gr yağsız kıyma
  • 1 avuç pirinç (yıkanıp, süzülüp, bekletilmiş)
  • 1 soğan
  • 1-2 diş sarımsak
  • 1 yumurta (yarım da kullanılabilir)
  • 1 avuç maydanoz kıyılmış
  • 1-2 yemek kaşığı salça
  • karabiber, kırmızı biber, kimyon, tuz
Yapılışı:

Salça hariç diğer malzemeleri iyice yoğurun. Bir kaseye su koyun. Elinizi bu su ile ıslatarak minik minik yuvarlak köfteler yapın. Yaptığınız köfteleri biraz un koyduğunuz tepsiye yuvarlayarak koyun. 2-3 yemek kaşığı zeytinyağındasalçayı kavurun ve 2-3 bardak su ekleyin. Su kaynadıktan sonra biraz tuz ekleyerek köfteleri içine atın. Bu yemeğe isterseniz patates de kullanabilirsiniz. Patatesleri de köftelerle aynı anda atabilirsiniz.

Afiyet olsun..

Cuma, Şubat 03, 2006

Kıymalı Pide



İki yada üç haftasonu önce evde ilk kez pide yapmayı denemiştik. Hazırlaması bizim için çok eğlenceli oldu. Bir de tadını beğenince keyfimize diyecek yoktu...

Malzemeler :

  • 2 adet ekmek hamuru
  • 350-400 gr. kıyma
  • 2 adet domates
  • 4 adet sivri biber
  • 1 adet soğan
  • Yarım demet maydanoz
  • Tuz, karabiber, kırmızıbiber
Hazırlanışı :

Ekmek hamurunu bir kaba koyarak hamur iki katına çıkana kadar mayalanmasını bekleyin ( ben kabı kalorifer peteğinin üstünde beklettim). Bu arada domateslerin kabuklarını soyup küçük küçük doğrayın( eğer dondurucudan kullanıyorsanız iç malzeme pişerken biraz daha fazla sulanıyor). Soğanı küçük küçük yemeklik doğrayın. Biberleri doğrayın. Maydanozu ince ince kıyın. Kıymayı bir kaba alın. İçerisine doğradığınız malzemeleri ilave edin. Tuz ve baharatları ilave edip iyice yoğurun. Mayalanan hamurdan limondan biraz daha büyük parçalar kopararak unladığınız tezgahta uzunlamasına açın. Ne çok ince ne de kalın olmayacak şekilde açın. İçerisine kıymalı harçı kenarlardan yaklaşık 1 cm. boşluk kalacak şekilde yayıp kenarlarını içe doğru katlayın ve pidelerin uç kısımlarında iki kenarını birleştirin. Benim pidelerimin boyu büyük fırın tepsinin eni kadar oldu. Bir fırın tepsisine yağlı kağıt serip üzerine hafif un serpin ve hazırladığınız pideyi yerleştirin. Tüm hamur bitene kadar pidelerinizi hazırlayın ( Biz 6 adet pide yaptık). Önceden ısınmış 200 derece fırında pişirin.

Afiyet olsun...

Çarşamba, Şubat 01, 2006

Amber Reçeli ve Ispanaklı, Lorlu Börek



Bu böreği yapalı yaklaşık 2 hafta oldu. Tijen hanımın son çıkan "Her Güne Bir Yemek" isimli kitabından denediğim ilk tarif. Evde duran muskatımı ilk olarak bu börekte denedim. Değişik, hoş bir tat katıyor. Böreğin tarifi kitapta.




Bu reçeli de geçen Cuma denedim. Portakal Ağacı'nın yorumlarını okurken bu tarifle karşılaştım. Hemen yapmak istedim. Yorumu yazan kişi de tarifi Gönül Candaş'ın kitabından aldığını yazmış. Benim ilk reçel deneyimim oldu. Bu yüzden kıvam konusunda biraz problem yaşadım. Biraz kaynattıktan sonra tabağa aldım fakat bana biraz sulu geldi. Bu yüzden biraz daha kaynattım ama çok kaynatmış olmalıyım ki bu sefer de çok katı oldu. Annemi aradım hemen :). Annem de biraz su kat ve 2 taşım kaynat dedi. Dediği gibi yaptım ve nihayet istediğim sonucu elde etim :). Kahvaltılarıma harika kokulu bu reçel de eşlik ediyor artık. Tabi insan kendisi yapınca da daha bir severek tüketiyor :).

Malzemeler:

  • 1 greyfurt
  • 1 portakal
  • 1 limon
  • 1 mandalina
  • 1 elma
  • şeker
Yapılışı:

Greyfurt ve elmanın kabuklarını soyun, çekirdeklerini çıkarın ve doğrayın. Ben reçeli yaparken dilim dilim doğradım. Size küp küp doğramanızı tavsiye ediyorum. Limon, portakal ve mandalinayı ise başlarındaki siyah kısımları ,varsa temizleyerek, kabuklarıyla birlikte doğrayın. Bu arada çıkan çekirdeklerini ayırmayı unutmayın tabi. Doğradınız kadar meyveyi bir kapla ölçün ve o kadar şeker kullanın. Bir kat meyve bir kat şeker olacak şekilde kat kat yerleştirin. Hiç su eklemeyin. Bir gece ya da 4-5 saat bekletin. Ben işe gitmeden önce hazırladım ve akşam işten gelince de pişirmeye başladım. Şekerle birlikte iyice sulandığından su eklemeye gerek kalmadı. Tabi benim gibi kıvamını tutturamaz da ağda gibi bir reçeliniz olursa su katarak tekrar kaynatmanızı öneririm. Orta ateşte kıvamını alana kadar yavaşça kaynatın.

Afiyet olsun..